Mutlu ve Umutlu Olmak
Önceki yazımda, anlam aramanın anlamsızlığı üzerine biraz düşünmüştük. Kendi hayatıma dönüp baktığımda ise bir sonuca vardım: Eğer mutlu ve umutlu olmak istiyorsan, bazen anlam aramamak senin yararına olabilir.
Peki, denge ve yaşam… aslında mutluluğun ta kendisi mi? Size bunun sadece basit bir seçimden ibaret olduğunu söylesem, sizi yanıltmış olurum. Çünkü bazen yanmak gerekir; bazen de yanılmak. Ancak işte tam da o yanılgıların ve yanışların içinde büyür, dönüşür ve gerçek mutluluğa yaklaşırız.
Bir sabah düşünün… Hayatınızda tam da durmasını istediğiniz o sabaha uyanıyorsunuz. Her şey yerli yerinde. Yatakta oyalanmak yerine çıplak ayaklarla kalkıyor, kendinize bir kahve hazırlamaya koyuluyorsunuz. Kahve çekirdeklerinin havaya yayılan kokusu sizi bir huzur sarhoşluğuna sürüklüyor. Kahvenin o ağır, telaşsız damlayışını izliyorsunuz; baktıkça lezzet artıyor. İçinize o kokuyu çekip ilk yudumu alıyorsunuz.
Ve işte o an... Burada bir duralım. Birkaç saniye boyunca sadece orada kalın. Kahvenin tadına varın. Kendinizi nasıl hissettiniz? Ben anlatırken yüzümde tatlı bir tebessüm belirdi.
Belki siz de şimdi, bu satırların devamını elinizde bir kupa kahveyle okuyorsunuz. Belki de içinizden bir ses diyor ki: Kendini mutlu etmeyi seç.
Ve o anda zihninizde bir soru beliriyor: Ben şu an, mutlu olmayı mı seçtim?Her an bir tercih yapıyoruz. Basit ya da zor; görünür ya da görünmez. Peki, mutlu olmak neye bağlı biliyor musun?Tek bir şeye: Sana. Eğer sen huzurlu olmayı seçiyorsan, her anın potansiyel olarak mutluluğa açılır.
Ben de bir 20’li yaşlar yolcusuyum. Sevdim, sevildim. Kimileri beni yolda bıraktı, bazılarını ben bıraktım. Olanlar oldu. Ama dönüp geriye baktığımda, hepsine tatlı bir tebessümle bakabiliyorum artık. Bazen, sanki bir hava balonundaymışım gibi hissettim; yaşadığım her anı, her kişiyi yukarıdan izlerken buldum kendimi. Ve evet… bazı anlarda, bazılarının kafasına bir yumurta fırlatmayı da düşünmedim değil! Ama sonra içimden şöyle geçti: "Tanrım, onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar. Sen onları affet." İsa'nın çarmıha gerilirken son sözlerinden biri olduğu söylenir bu cümlenin. Ve sanırım, affetmek büyüklüğün değil, özgürlüğün ta kendisi.İnsanların bize yaşattığı hayal kırıklıklarıyla ilgili bir söz geldi aklıma: "Dostun, hoşuna gitmeyen bir şey yapmışsa da dostundur."
Birlikte bu cümle üzerine düşünelim. Çünkü burada, insan ilişkilerine dair derin bir kabul, yumuşak bir farkındalık ve belki de içsel barış için kıymetli bir ipucu saklı.
Çünkü hedefin, mutluluğun ta kendisi olabilir.
Şarkımızın Linki:
https://www.youtube.com/watch?v=WDN3wQ3F1xw&list=RDWDN3wQ3F1xw&start_radio=1
Hedefin her daim sevgi ve umut olması dileğiyle.
Kendine iyi davran,
Z E Y N E P Ç E L E B İ
👏👏👏🌿🪻💜💚🖤
YanıtlaSilMutluluk basit bir kavram gibi görünsede aslında gercekten basit, çünkü kışın ikindi vakti uykuda sıcacık güneşin bedene vurmasi yada ne bilim yaz aksamı güneşin koyu turuncu halinde deniz dalgasının sesini duymak evet mutluluk bu kadar basit üstadım, ve herşeyden öncesi sağlıklı bir bedene sahip olunması başlı başına bir mutluluk kaynağıdır, yukarda bahsettim ya kışın o güneşi hisseden bir bedenin var yada yazın o turuncu güneşi gören gözlere ve dalga sesini işiten kulaklara, hayat seni başlı başına bu hisleri yaşayasın diye var etmiş ve ve sana şu denklemi vermiş;
YanıtlaSilMutluluk+güç=dolu dolu yaşamak